6 Temmuz 2015 Pazartesi

KADİR GECESİ HAKKINDA



        Ramazan ayının artık sonlarına geldik. Oruç tutmamız sayesinde dünya ve dünyaya ait değerlerle ilgili bağlarımız, istediğimiz takdirde iyice zayıflatıp, gerektiğinde burun kıvırıp, istemiyorum deme gücünün elimizde olduğunu gördük, yaşadık.

        Bize tahsis edilmiş olan, yiyecek, giyecek, para gibi dünyalıklarımızı; ihtiyacı olanlarla, yakınlarımızla paylaşarak birlikte bir yaşamı huzur içinde paylaşabileceğimizi gördük. Namazlarımızla, teravihlerimiz ile Kur’an zikirlerimiz ile kendimizi Allaha daha bir yakın hissettik.

        Şimdi Kur’an da özel bir sure ile bildirilen, bin aydan daha değerli olduğu belirtilen bir geceyi bulmak, tüm Ramazan boyunca artan inanç yoğunluğumuzu en yüksek noktada yaşayıp, hissetmek istiyoruz.

        Kadir gecesi hakkında çok şeyi zaten biliyoruz. Onun için bilinenlerden ziyade, pek duymadığımız, az bilinen özelliklerinden bahsetmek istiyorum.

        Kadir gecesinin tespiti Resulallah tarafından kesin tarih olarak değil de,  son on gün içinde olabileceği açıklanmıştır.

        Âlim olarak bildiğimiz velilerin tarih konusunda açıklamaları da vardır. Mesela İmam Şarâni Hz. (1492-1565) kadir gecesi hakkında şu tespitleri yapmıştır;



        Kadir gecesini özellikle şu gecelerde arayınız.



        Ramazan ayının başlama gününe göre;



        Pazar          günü başlamışsa,       28 ini   29 una bağlayan gece,



        Pazartesi    günü başlamışsa,       20 sini 21  ine  bağlayan gece.



        Salı              günü başlamışsa,       26 sını 27 sine  bağlayan gece.



        Çarşamba günü başlamışsa,       18 ini   19  una  bağlayan gece.



        Perşembe   günü başlamışsa,       24 ünü 25  ine  bağlayan gece.



        Cuma          günü başlamışsa,       16 sını 17   sine bağlayan gece.



        Cumartesi  günü başlamışsa,       22sini 23  üne   bağlayan gece.

       

        İmam Şarani Hz. nin  bu tespitlerine Ahmed Hulusi’nin de aynı görüşte olduğunu açıklaması beni daha bir dikkate almamı sağladı.

        Ahmed Hulusi Kadir gecesinde insanın hiç oluşunu yaşaması, tüm varlığının Allah’a ait özellikler olduğunu, aslında kendisi ve varlık aleminin değil; Var olan ve tek olanın Allah olduğunu idrak edebilme noktasına gelinmesi olarak açıklıyor. Fiziksel olarak ta dünyamıza ulaşan bir ışınım, meleki bir nur etkisi altında kalması, insanların beyinlerinden de bu ışınımları algılayabilecek ve değerlendirebilecek özellikte olanların bu hiçlik noktasını yaşayabileceklerini açıklıyor. Tıpkı Kabe’nin hac dönemi arife gününde enerji gücü olarak en üst seviyede oluştuğu gibi, Bu gecede de 15 – 20 dakikalık bir sürenin yoğun ışınım gerçekleştiği, etkisinin ise sabaha kadar sürdüğünü belirtiyor. Bu ışınıma ulaşan ve frekans olarak değerlendirebilecek bir beynin; Şuursal bir sıçrama yapabileceğini açıklıyor.

        İnşallah bizlerde o kutlu geceyi bulan ve değerlendirebilen insanlardan oluruz. Mübarek kadir gecenizi tekrar kutlarım.



        Her şey gönlünüzce olsun.