Sopalar ve taşlar kemiklerinizi
kırabilir ama kelimeler beyninizi değiştirebilir.
Bu doğru. Andrew Newberg, M.D. ve
Mark Robert Waldman’a göre kelimeler gerçekten de beyninizi
değiştirebilir.
Yazarlar, “Kelimeler Beyninizi Değiştirebilir” adlı
kitaplarında şunu dile getirmektedirler: “tek bir kelime bile fiziksel ve
duygusal stresi regüle eden genlerin ifadesini etkileyecek güce sahiptir.”
Olumlu kelimeler, örneğin;
“barış-huzur” ve “aşk”, genlerin ifadelerini değiştirebilir, frontal lobumuzdaki
alanları güçlendirebilir ve beynin bilişsel fonksiyonu yükseltebilir. Ayrıca,
beynin motivasyonel merkezlerini harekete geçmeye sevk eder ve dayanıklılık
oluşturur.
Bunun tam tersi, düşmanca,
saldırgan bir dil bizi stresten koruyan nörokimyasalların üretiminde anahtar
rol oynayan belirli genleri bozar.İnsanlar endişeye meyillidir ve
bütünleşiktir– ki bu, ilkel beynimizin bizi hayatta kalmak için tehditlerden
koruyan kısmının özelliği—dolayısıyla düşüncelerimiz doğal olarak önce endişe
şeklinde açığa çıkar.
Tek bir olumsuz kelime
amigdalamızdaki (beyinin korku merkezi) aktiviteyi artırabilir.Bu da neticede
özellikle mantık, akıl, dille ilgili beyin fonksiyonlarını kesintiye uğratmaya
neden olan onlarca stres-üretici hormon ve nörotransmiter salgılatır. Kızgınlık
ifade eden sözler tüm beyin boyunca alarm sinyalleri yollar ve frontal lobta
mevcut olan mantık ve akıl ile ilgili merkezleri kısmi olarak devre dışı
bırakır.
Yazarlara göre, doğru kelimeler
kullanmak hakikatimizi değiştirebilir. Ayrıca yazarlar şunu ifade etmekteler:
Olumlu ve iyimser bir kelimeyi zihninizden geçirmeniz,
frontal lobtaki aktiviteyi uyarabilir. Bu alan, seni harekete geçirmeden
sorumlu motor korteksine direk bağlanan belirli dil merkezlerini de içerir.
Bizim araştırmamız göstermektedir
ki; olumlu kelimelere ne kadar uzun konsantre olursan, beynin diğer alanlarını
o kadar çok etkilemeye başlıyorsun. Parietal lobtaki fonksiyonlar değişmeye
başlıyor ve bu da kendine ve ilişkide olduğun diğerlerine olan algını
değiştiriyor. Kendine olan olumlu bakışın da diğerlerindeki iyiliği görmene
neden oluyor. Oysa, olumsuz bir öz-imaj kişiyi kuşku ve şüpheye sevk ediyor.
Zamanla, talamusun yapısı bilinçli kelimelerin, düşüncelerin ve duyguların
doğrultusunda değişiyor ve inanıyoruz ki talamustaki değişimlersende hakikati
nasıl algıladığın yolunda değişikliklere yol açıyor.
Çeviren : AylinEr
Kaynak :
Kaynak :