20 Şubat 2014 Perşembe

KELİMELER BEYNİNİZİ DEĞİŞTİREBİLİR.



Sopalar ve taşlar kemiklerinizi kırabilir ama kelimeler beyninizi değiştirebilir. 

Bu doğru. Andrew Newberg, M.D. ve  Mark Robert Waldman’a göre kelimeler gerçekten de beyninizi değiştirebilir.

Yazarlar, “Kelimeler Beyninizi Değiştirebilir” adlı kitaplarında şunu dile getirmektedirler: “tek bir kelime bile fiziksel ve duygusal stresi regüle eden genlerin ifadesini etkileyecek güce sahiptir.”

Olumlu kelimeler, örneğin; “barış-huzur” ve “aşk”, genlerin ifadelerini değiştirebilir, frontal lobumuzdaki alanları güçlendirebilir ve beynin bilişsel fonksiyonu yükseltebilir. Ayrıca, beynin motivasyonel merkezlerini harekete geçmeye sevk eder ve dayanıklılık oluşturur.

Bunun tam tersi, düşmanca, saldırgan bir dil bizi stresten koruyan nörokimyasalların üretiminde anahtar rol oynayan belirli genleri bozar.İnsanlar endişeye meyillidir ve bütünleşiktir– ki bu, ilkel beynimizin bizi hayatta kalmak için tehditlerden koruyan kısmının özelliği—dolayısıyla düşüncelerimiz doğal olarak önce endişe şeklinde açığa çıkar.

Tek bir olumsuz kelime amigdalamızdaki (beyinin korku merkezi) aktiviteyi artırabilir.Bu da neticede özellikle mantık, akıl, dille ilgili beyin fonksiyonlarını kesintiye uğratmaya neden olan onlarca stres-üretici hormon ve nörotransmiter salgılatır. Kızgınlık ifade eden sözler tüm beyin boyunca alarm sinyalleri yollar ve frontal lobta mevcut olan mantık ve akıl ile ilgili merkezleri kısmi olarak devre dışı bırakır.

Yazarlara göre, doğru kelimeler kullanmak hakikatimizi değiştirebilir. Ayrıca yazarlar şunu ifade etmekteler:

Olumlu ve iyimser bir kelimeyi zihninizden geçirmeniz, frontal lobtaki aktiviteyi uyarabilir. Bu alan, seni harekete geçirmeden sorumlu motor korteksine direk bağlanan belirli dil merkezlerini de içerir.

Bizim araştırmamız göstermektedir ki; olumlu kelimelere ne kadar uzun konsantre olursan, beynin diğer alanlarını o kadar çok etkilemeye başlıyorsun. Parietal lobtaki fonksiyonlar değişmeye başlıyor ve bu da kendine ve ilişkide olduğun diğerlerine olan algını değiştiriyor. Kendine olan olumlu bakışın da diğerlerindeki iyiliği görmene neden oluyor. Oysa, olumsuz bir öz-imaj kişiyi kuşku ve şüpheye sevk ediyor. Zamanla, talamusun yapısı bilinçli kelimelerin, düşüncelerin ve duyguların doğrultusunda değişiyor ve inanıyoruz ki talamustaki değişimlersende hakikati nasıl algıladığın yolunda değişikliklere yol açıyor.



Çeviren : AylinEr
Kaynak :