Ramazan ayının artık
sonlarına geldik. Oruç tutmamız sayesinde dünya ve dünyaya ait değerlerle
ilgili bağlarımız, istediğimiz takdirde iyice zayıflatıp, gerektiğinde burun
kıvırıp, istemiyorum deme gücünün
elimizde olduğunu gördük, yaşadık.
Bize tahsis edilmiş olan, yiyecek, giyecek, para gibi
dünyalıklarımızı; ihtiyacı olanlarla, yakınlarımızla paylaşarak birlikte bir
yaşamı huzur içinde paylaşabileceğimizi gördük. Namazlarımızla, teravihlerimiz
ile Kur’an zikirlerimiz ile kendimizi Allaha daha bir yakın hissettik.
Şimdi Kur’an da özel bir sure ile bildirilen, bin aydan daha
değerli olduğu belirtilen bir geceyi bulmak, tüm Ramazan boyunca artan inanç
yoğunluğumuzu en yüksek noktada yaşayıp, hissetmek istiyoruz.
Kadir gecesi hakkında çok şeyi zaten biliyoruz. Onun için
bilinenlerden ziyade, pek duymadığımız, az bilinen özelliklerinden bahsetmek
istiyorum.
Kadir gecesinin tespiti Resulallah tarafından kesin tarih
olarak değil de, son on gün içinde
olabileceği açıklanmıştır.
Âlim olarak bildiğimiz velilerin tarih konusunda açıklamaları
da vardır. Mesela İmam Şarâni Hz. (1492-1565) kadir gecesi hakkında şu
tespitleri yapmıştır;
Kadir gecesini özellikle şu gecelerde arayınız.
Ramazan ayının başlama gününe göre;
Pazar günü
başlamışsa, 28 ini 29 una bağlayan gece,
Pazartesi günü
başlamışsa, 20 sini 21 ine
bağlayan gece.
Salı günü
başlamışsa, 26 sını 27 sine bağlayan gece.
Çarşamba günü başlamışsa, 18 ini
19 una bağlayan gece.
Perşembe günü
başlamışsa, 24 ünü 25 ine
bağlayan gece.
Cuma günü
başlamışsa, 16 sını 17 sine bağlayan gece.
Cumartesi günü
başlamışsa, 22sini 23 üne
bağlayan gece.
İmam Şarani Hz. nin bu
tespitlerine Ahmed Hulusi’nin de aynı görüşte olduğunu açıklaması beni daha bir
dikkate almamı sağladı.
Ahmed Hulusi Kadir gecesinde insanın hiç oluşunu yaşaması,
tüm varlığının Allah’a ait özellikler olduğunu, aslında kendisi ve varlık
aleminin değil; Var olan ve tek olanın Allah olduğunu idrak edebilme noktasına
gelinmesi olarak açıklıyor. Fiziksel olarak ta dünyamıza ulaşan bir ışınım,
meleki bir nur etkisi altında kalması, insanların beyinlerinden de bu
ışınımları algılayabilecek ve değerlendirebilecek özellikte olanların bu hiçlik
noktasını yaşayabileceklerini açıklıyor. Tıpkı Kabe’nin hac dönemi arife
gününde enerji gücü olarak en üst seviyede oluştuğu gibi, Bu gecede de 15 – 20
dakikalık bir sürenin yoğun ışınım gerçekleştiği, etkisinin ise sabaha kadar
sürdüğünü belirtiyor. Bu ışınıma ulaşan ve frekans olarak değerlendirebilecek
bir beynin; Şuursal bir sıçrama yapabileceğini açıklıyor.
İnşallah bizlerde o kutlu geceyi bulan ve değerlendirebilen
insanlardan oluruz. Mübarek kadir gecenizi tekrar kutlarım.
Her şey gönlünüzce olsun.