Dini ve Tasavvufu öğrenebilmenin en önemli şartının söylemek değil dinlemektir.
Gör zahidi kim sahibi irşad olayım der,
Dün mektebe vardı, bugün üstad olayım der.
Bu meşrepte olanlar yani dinlemeyi bilmeyenler, dinleyemedikleri için öğrenemezler. Dünyevi ilimler gibi manevi marifetler de Kulak vasıtası ile iyi ve güzel sözlerden öğrenilir.
Allah Kur’an ı kerimde Hz. Musa’ya;
..Şimdi (sana) vahyolunacak şeyleri dinleTaha/13
Buyurmuştu. Enbiya ve evliyanın da yüksek sözleri, nasihatin özüdür. Onlardan feyz alabilmek için insanda işitir kulak ve hissedebilecek kalp bulunmalıdır.
Yine Allah Kur’an ı kerimde;
Kur'ân okunduğu zaman, hemen susup onu dinleyin, umulur ki, rahmete nâil olursunuz.(Araf/204)
Şeklinde tembih ederek bize dinlemek dersi vermektedir.
Kuş yavruları bile bir müddet susuyorlar, ana, babalarını dinliyorlar, öğrendikten sonra ötüyorlar.
Sözün özü öğrenebilmek istiyorsan dinlemeyi bilmen gerek.
Not ; Kaynak; mesnevi.