- Hiç düşündünüz mü kararlarımızı yönlendiren, etkileyen kaç dünyamız var?
Ciddi ciddi soruyorum.
- Bizler kaç dünyalıyız?
Yaşadığımız bu dünyanın şartlarına göre mi hareket ediyoruz? Yoksa içimizde bir ahiret dünyasının kabulü var da onu dikkate alarak mı hareket ediyoruz.
İnsan tek dünyalı ise, yani sadece bu dünya var başka dünya yok felsefesine göre hareket ediyorsa iki yüzü vardır. Çünkü Tek dünyası olan en küçük bir kaybında her şeyini kaybedeceğini sanır. Herkesin kendi çıkarını düşündüğünü bildiği içinde duruma göre yüz takınır. Muhatabı sevmediği hoşlanmadığı hatta hiç hazzetmediği biri bile olsa, çıkarı onda ise güler yüz pohpohlamak, iltifat ederek yaklaşır. İşte bu iki yüzlülüktür. Sadece Tek dünyası olanlar içindir.
Bir de iki dünyası olanlar vardır. Yaşadığı bu dünyanın kısa süreli bir dönem olduğunu, asıl yaşayacağı alemin, ahiret alemi olduğunu kabul edenlerdir. Bu tür insanların da iki dünyaları vardır. Fakat tek yüzleri vardır. Çünkü bu dünyadaki kayıplarını değil ebedi dünyasının kayıplarını ön plana alır. Böyle olunca da muhatabına iki yüzlü davranamaz.
İki dünyası olan ümitlidir. Bu dünyadaki kayıpları onu pek fazla etkilemez. Tek dünyası olan ise bir zorluk veya bir kayıpla karşılaştığında ümitsizliğe kapılır. her şeyini kaybedeceğini sanır.
İki dünyalı olan Allah ile ilişkisini sağlam kurmaya çalışır. Kendisi ile, çevresi ile, muhatabı ile, işi ile olan ilişkileri hep onun ilkelerini gözetir. Tek dünyalı kişi ise Allah ile olan ilişkisini önemsemez, kesmeye kalkar. Aklı sıra Allah’a ulaşılamaz, O anlaşılamaz diyerek kendisini kandırır. Kendisine şah damarından bile daha yakın olduğunu dikkate almaz.
İki dünyası olan, her iki dünyasında da ilahi yasaların hüküm sürdüğünü, Allah’ın uzaklarda değil yaşamın bizzat içinde, her an aktif olduğunu bilir, ona göre davranmaya çalışır. Tek dünyalı biri ise Allah’ı kabul ediyor olsa da O’nun uzaklarda, ilgisiz, pasif, Yarattıktan sonra artık ilgilenmeyen biri gibi düşünür. Zaten o yüzden yaşamında kendisine başka ilahlar edinme yoluna girer. Çünkü üstün bir güce inanmak, tabi olmak insanın fıtratında vardır.
İki dünyalı olan muhatabını da aynı konumda gördüğü için elinden geldiğince onun işini kolaylaştırmaya çalışır. Ona kazandıracağı her şeyin kendisine de sevap olarak döneceğini bilir. Tek dünyası olan ise kendisi kaybetmemek için başkasının kazanmasını istemez. Bu nedenle de elinden geldiğince her şeyi zorlaştırmaya çalışır.
Evet. Bu tip özellikleri çoğaltmak mümkün. Şimdi başımızı iki elimizin arasına alıp sakin kafa ile bir düşünelim. Gerçekten iki dünyalı TEK yüzlü birimiyiz, yoksa tek dünyalı İKİ yüzlü birimiyiz. Bu soruya vereceğimiz cevabınızı başkasına değil, kalbinize vermelisiniz. Bu tür soruların cevap anahtarı oradadır çünkü.
Allah hepimizi İKİ DÜNYALI, TEK YÜZLÜ yarattığı kullarından eylesin inşallah.
Cumanız mübarek, her şey gönlünüzce olsun.