“Beden ruhtan, ruh bedenden gizli değildir. Lakin herkesin ruhu görmesine ruhsat yoktur.”
Ruhun mahiyeti hakkında çok şey söylenmiş. Hele Yahudilere hitaben gelen ayette;
Ey Muhammed! Sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin bildiği bir iştir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir." (İsra/85) ayetini dikkate alırsak ruhun görülebilmesi için ilim sahibi, görecek göz sahibi olması gerekmektedir. Bu konuda İsmail Ankaravi Hz. der ki;
“Hakikati cihetinden ruh bu gözle görülmez. Velakin hak gözü ile görebilmenin önünde bir engel yoktur. Zira Hakkı gözetleyen ruhu da müşahede eder.”
Yine İmam-ı Gazali;
“Ruh cisim dahi değildir, Suyun kaba girmesi gibi bedene dışarıdan girmiş değildir. Cisim bölünebilir, Ruh ise cisim olmadığı gibi bölünebilir bir şey de değildir. Yine ruh kadim değil, yaratılmış mahluktur. İnsan ruhu nutfede sonradan oluşarak ortaya çıkmıştır.” Demektedir. (Mişkatil envar)
Ahmed Hulusinin ifadesi ile;
“Ruh ismi ile işaret edilen varlık Orijinal yapısı itibarıyla Tektir ve akla gelen her şeyin orijini ve aslıdır.”
Ruh hakkında alim ve düşünürlerimizin görüşleri böyle. Doğrusunu muhakkak ki Allah bilir.