19 Ekim 2009 Pazartesi

DOMUZ GRİBİ VE AŞISI

Bu günlerde oldukça gündemde olan bir hastalık haline geldi. Aslında bu konularla kendi çapımda araştırmıştım ama, yazılan, çizilen, konuşulanları görünce, hele Din’le de ilgilendirilince biraz daha ilgimi çekti. Kendi bulgularımı paylaşmak istedim.

Öncelikle Domuz gribinin dinle ilgisine göz attım. Domuz gribinin aşısı domuzdan alınan madde ile yapıldığı için haram olduğu iddia edilmiş..! Pes yani..! Haramlarla ilgili ayet Enam suresi/145 (1) de alenen bildiriliyor ki; “…Kim kaçınılmaz şekilde mecbur kalırsa saldırmamak ve zorunluluk sınırını aşmamak şartıyla yiyebilir.” Allah bundan daha açık ne demesi gerekiyordu ki. Cahil Arapların; ”Efendim pırasa yılana benziyor, yemek haram olur mu.” diye sorusu gibi abesle iştigaldir. Şarap haram, ama kimse üzümden yapılıyor, o zaman üzümde haramdır demiyor değil mi?

Bazı yazılarda Grip aşısının zararlı yan etkileri olabileceği bilgileri vardı. Eski sağlık bakanı Osman Durmuş gibi. Tıp doktorları bir yerde ilim adamıdır, ancak Prof. Dr. Osman Müftüoğlu gibi bende; “bu konunun yani mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıklarında uzmanların” görüşlerine güvenmenin daha doğru olacağına inanıyorum.

Bulgularım arasında bir gerçekte; Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın'ın da söylediği gibi normal grip, domuz gribinden daha tehlikeli olduğu görüşü. Aşının tam bir koruma sağlamayacağı, bağışıklık sisteminin zayıf olduğu hallerde rahatlıkla hasta olunabileceği biliniyor. O zaman aşılanmak için acele etmenin bir anlamı olmuyor. Tam tersi vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici etkenlere ağırlık vermek en akıllıca hareket demek oluyor.

Grip daha ziyade sıcak soğukların dengesizleştiği mevsimlerde yaygınlaşan hastalıklardan. Dikkat edilip tedavi edilmezse zatürreye dönüşüp ölüme bile neden oluyormuş. Normal gripte tedavi edilmezse sonradan dönüştüğü halde, domuz gribi zatürre ile birlikte sürdüğü bilgisi var.

Bu hastalık için dikkat edilecek önlemlere gelince konunun uzmanları şunları sıralıyor;

1 – Elinizi yüzünüzü mutlaka sık sık yıkayın. (En etkilisi)
2 – Hapşırırken, öksürürken yüzünüzü tek kullanımlı mendille kapatmak.
3 – Yerlere tükürmemek. (solunum yolu ile bulaşıyormuş.)
4 – Günlük uykunuzu ihmal etmemek,
5 – Giyimin günlük havaya uygun olması,
6 – Beslenmeye dikkat etmek;
a) Bol sulu gıdalar,
b) C vitamini içeren meyve ve sebzeler. (Limon, greyfurt, portakal, çilek, kivi gibi.)
c) Doğal organik sebze ve meyvelere ağırlık vermek,
d) soğan, frenk üzümü ve papatyanın grip hastalığına karşı etkili bir koruyucu olduğu Prof. Dr. Hüseyin Koç bildiriyor.
7 – Bilhassa bebekleri stresli kalabalık ortamlardan uzak tutulması,
8 – Çok hijyenik ortamda da büyütmeyin deniyor.
9 – Seyahate falan çıkacaklar içinde alkollü mendil paketi bulundurmaları tavsiye ediliyor.
İşte benim bulgularım ve bilgilerim bunlar. Daha detaylı bilgi isteyenler araştırabilir.
Herke sağlıklı yaşam ve afiyetler dilerim.
Her şey gönlünüzce olsun.


(1) “De ki: Bana vahyolunanlar içinde bir kimsenin yiyeceği olarak leş, akıtılmış kan, domuz eti ki bu gerçekten pisliktir, Allah’tan başkası adına kesilmiş bir murdar dışında haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Kim kaçınılmaz şekilde mecbur kalırsa saldırmamak ve zorunluluk sınırını aşmamak şartıyla yiyebilir. Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, merhamet edendir. ” (Enam suresi 145)