1 Ekim 2009 Perşembe

NASİHAT NEDİR?

İstedim bugün nasihat kavramını,

Biliyor muyuz nasihatin anlamını.

İyileştirme anlamını taşır sözlükte,

Tavsiyedir, öğüttür dinleyene.

İnsanın nefsi çok güçlüdür kabullenmez,

Çoğunlukla da söylenileni dinlemez.

Üstünlük peşindedir muhatabına,

Nasihat vermeye kalkar ona buna.

Bilmez ki nasihat nedir, nasıl yapılır,

Söylediklerini kendisi yaşamış mıdır,

Nasihat kime yapılır, nasıl yapılır,

Öncelikle bunu bilmek lazımdır.

Din nasihattir demiş Allah resulü (SAV)

Allah için, Kuran için, Müslüman’a. (1)

Nasihati verende dört şey aranacak,

Biri kimseyle münazara etmeyecek.

İkincisi laflar ağdalı söylemeyecek,

Üçüncüsü yönetimden uzak duracak,

Sonuncusu onlardan hediye almayacak.

Yapması gereken de dört şey vardır,

Etkili olması için bunlar şarttır.

Kim için yaptığını düşünüp, kırma bir kalbi,

Yapma kimseye yapılmasını istemediğini.

Anlatacağın her şeyi kabul etmeli kalbin,

Ahlakını güzelleştirmiş olmalısın.

Allah Vahyetti Hz. İsa AS’a nefsine öğüt ver,

Fayda görürse kalbin öğüt ver.

Yine Hz. İsa dedi Havarilerine

Yönelsenize ibadetin en üstününe,

Sordular üstün ibadet hangisidir?

Dedi ki o alçak gönüllülüktür.

Nasihat bile en etkilidir o zaman,

Vazgeçme alçak gönüllülükten hiçbir zaman,

Lafını kısa tut az ve öz söyle,

Uğramasınlar diye hemen bir musibete.

Hızla geliyorsa bir araba kişinin arkasından,

Anlatır mısın ona şiir, teşbih, cinaslardan.

Talep etmeyene verme, diretme,

Aksi sonuç verir o kendisine.

Yaşamınla örnek ol, dikkatini öyle çek,

Bir süre sonra bil ki kendisi gelecek.

Çok bildiğini düşünme hiçbir zaman,

Nefsini eğit, güzelleştir ahlakını usanmadan.

Bu yazdıklarım nasihat meraklısı içindir.

Büyük alimlerimizin nasihatleridir. (2)

Tutmaya çalışıyorum bende bu nasihatleri,

Nasihat verenlere iletiyorum bu öğütleri.

Her anımız ilim öğrenmek olsun,

Dostum her şey gönlünce olsun.



(1) - Allah Resulü(SAV) şöyle buyurmuştur: “Din nasihattir. Biz kime (yahut kim için) diye sorduk O’ da; Allah’a, kitabına, Rasulüne, Müslümanların (meşru) idarecilerine ve bütün Müslümanlara dedi.” (Müslim, İman, I, 74)

(2) – Misbahhül Necah (İ. Gazali Hz.)