Günümüzde ütopya olarak görülen bir yaşam şeklini, çok değil birkaç yüzyıl önce fiilen yaşandığını biliyor muydunuz. Bu yaşam şekli Osmanlı döneminde yaşandı. Belki hala kırıntıları vardır, bilemiyorum. Osmanlı da yaşam konusunda araştırmacı yazar dostum Canmehmet küçük bir araştırma yapmış, bu bile insana, özlem dolu bir iç çektirmeye yetti. Bu yazı serisinde onun bu araştırmasını paylaşmak istiyorum. Kendisine tekrar teşekkür ediyorum.
OSMANLI DA AHDE VEFA
Vefa demek insanın gerek dil ile ve gerekse hal ile muhatabına karşı duyduğu sorumluluk ve yerine getirme işlevidir. İslam’da öğülen emredilen bir işlevdir. Osmanlıda İslam ahlaklı bir yaşam şekli oluştuğu için insanların gerek Allah ile ve gerekse kendi aralarındaki ilişkilerde hatta doğa ve çevre ile ilişkilerinde vefa duygusu, işlevi çok önemli idi. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Osmanlı’nın 600 yıl hayatta kalması ve ihtişamı bu vefa duygusu ve işlevi sayesinde mümkün olmuştur.
İşte bunun yabancı gözü ile teyidi;
-“Türkler vaatlerine dindarane bir sadakat gösterirler.” (Comtede Bonneval).
-“Müslüman Türkler yeminleriyle ahitlerine de son derece sadıktırlar.” (Mouradgea d’Ohsson).
Yüzyıllar boyu Osmanlı ülkesine gelip tetkiklerde bulunan Avrupalı gezginler, Avrupa ile mukayese kabul etmez insan hakları uygulamaları karşısında şaşkınlıklarını dile getirmekten kendilerini alamamışlar, kendi toplumları için de böylesine “hakça” ve “insanca” bir yönetim temenni etmişlerdir.
Devam edecek….