Hz. Mevlana beytinde;
“Topraktan yaratılmış olan insan cesedi, aşk tesiri ile semalara çıktı, eflakî oldu. Dağ bile o tesir altında çeviklik bulup oynamaya başladı.”
Hz. Mevlana bu beytinde ilahi aşkın gücünü işlemeye devam ediyor. İnsandan ayıpların temizlenmesi ile insan öyle bir saflığa, öyle bir güce ulaşır ki, topraktan olan cismi bile semalara çıkar. Cansız bir kütle olan dağlar bile bu ilahi aşkın gücü karşısında dayanamaz. Diyor. Tıpkı Hz. İsa A.S. olayı gibi.
“Biz onu yüce bir yere yükselttik.” (Meryem/57)
Ben bunu eşyanın kanunları çerçevesinde gerçekleşen, yani Hz. İsa’nın normal insan gibi ölüp, ruhunun Allah katına yükseltildiği şeklinde anlıyorum. Hz. Mevlana bu ifadesini mecazi olarak kullandığı, gerçekleşen şeyin kalbî olduğu şeklindedir diye düşünüyorum. Sünnetullah gereği eşyanın uyması gereken kanunlar vardır ve bu kanunlarda bir değişme olmaz. “Allah'ın sözlerinde değişme yoktur;” (Yunus/64)
Yine bunun gibi Resulallah efendimizin miraç hadisesinde olduğu gibi. Burada açıkça görülüyor. Yani Miraç olayını en iyi tefsir eden Necm suresinde görüyoruz.
İşte bütün bunlar bize olayın manevi boyutta, ilahi boyutta gerçekleşiyordu. Günümüzde bile yerin ve göğün istenen yeri video ile, TV ile görüyormuş gibi gösterilebiliyoruz değil mi. İşte bu nedenlerden dolayı ben olayın ruhani, şuursal , kalbî kaynaklı olduğunu düşünüyorum. İşin doğrusunu tabii ki Allah bilir.
Allah cümlemizi gönül gözü ile gören, güçlerini Allah’tan alan kullarından eyler inşallah.
Cumanız Mübarek olsun.
Kaynak; Tahir-ül Mevlevi şerh-i mesnevi