18 Mart 2012 Pazar

KURAN - MEAL - TEFSİR İLİŞKİSİ (16)




- Her şey serbest, bırakınız geçsinler. Devam edelim;

2. Rey, dirayet tefsiri. İşte rey tefsizi bu. dolayısıyla tefsir zaten dirayettir demiştim. Çünkü yorumdur. Efela yetedebberunel Kur'an (Nisa/82) derken Kur’an tedebbür etmiyorlar mı. Yani hepimize sesleniyor. Kamer suresinde tam beş kez. Ve lekad yessernel Kur'âne lizZikri fehel min müddekir (Kamer/22) Biz Kur’an ı öğüt alınması için kolaylaştırdık. Yok mu ders alan.iye tam beş kez ifade buyrulur. Şimdi kolaylaştırdık diyor. Mübiyn diyor zaten Kitabin mübiyn. Hem özünde açık, hem de Açıklayıcı demektir mübiyn. Yani şimdi kitabı anlayamayız diyenler aslında, kitap ben Mübiynim diyor, bunlar yok sen mübiyn değilsin, muğlaksın diyorlar. Kitap ben mübiyn im beni düşünmüyor musunuz diyor, aman seni düşünmek haddimize mi düşmüş diyorlar.

        - O konuda ifrat ve tefrit var gibi geliyor. Birincisi Kur’an ı anlamak mümkün değildir. Sadece belli yüksek eşhasa mahsustur onunda işte şöyle şöyle şartları vardır, sen bunu yapma demeye getirenler.

Bir de Bunun karşısında mealcilik tartışmalarında filan: Kardeşim benim aklım var. ALLAH’ta bak apaçık diyor ki bu kolaylaştırılmıştır diyor. Ben bakarım anlarım. Tefsir mefsir bu işleri karıştırmayın, çıkarmayın. Başkasının aklına mı tabi olacağım diye bir yaklaşımda var.

- Bu başta emeğe saygısızlıktır. Dolayısıyla tefsir zaten dirayettir. Çünkü yorumdur. Onun için tefsiri bize ilk nakledenler Kur’an üzerinde kafa yormuşlardır. Haddi zatında Kur’an da neden müteşabih vardır sualine Zemahşeri harika bir cevap verir. Der ki; Allah hepsini, muhkem yapabilirdi. Peki neden birazını müteşabih yaptı diye sorar. Cevabını da insanlar üzerinde teakkul, tedebbür, tezekkür, tefakkuh ve tefekkür etsinler diye.

- Onların çabasına da alan bırakılsın.

- Aynen, Efela yetedebberunel Kur'an (Nisa/82) ın ne gereği vardı hepsi iki iki daha dört gibi olsaydı, matematiksel bir kesinlik taşısaydı. Yoruma açık olmasaydı, dahası; ceh-dü gayretimize medar olmasaydı ne gerek vardı. O zaman işte ölü metin olurdu. Tarihin sadece bir anına hitap ederdi ve tarihsel olurdu.

Ama diri metin. Kur’an ın biraz da mucizeliği burada. Onun için her çağa söyleyeceği söz var. Her çağa söyleyeceği sözü biraz da bu yönü ile bu özelliği ile söylüyor. Yani metni bir kez nazil oldu ama manası sonsuz nazil oluyor.



Devam ediyor.
Kaynak vahyin penceresinden.