Hz. Mevlana beytinde;
“Yarimin nuru etrafımda bulunmazsa ben nasıl önümü, ardımı idrak edebilirim.” Veya;
“Yarimin nuru ilk ve sonla mukayyed olmayınca ben nasıl başlangıç ve son ile kayıtlanabilirim.”
İki farklı şekilde ifade edilen bu beyit aslında iki farklı sualinde cevabıdır.
Birincisi; aşkı kanada benzetmesine karşılık akıl da ayak olacaktır. Yani Aşka tabi olmayan akıl ile hareket edemez mi sorusuna;
Evet akıl ayak gibidir. Fakat o ayakla adım atabilmek için insanın basacağı yeri görmesi gerekir. O görüş ise ancak aşkın nuru ile mümkündür. O ışık olamayınca ben nasıl adım atabilirim diyor.
İkincisi; Ya Mevlana derin konulara girmeyeceğini önceden söylediğin halde şimdi konuyu derinlere götürüyorsun. Sorusuna;
Bu aşkın nuru; ilk ve son gibi kayıtlardan öte bir şeydir. Onun için bu nur benim önümü ardımı aydınlatıyor, beni kuşkudan, endişeden uzak tutuyor. Demektedir.
Allah cümlemizi o ilahi aşkın nuruna bizleri de kavuştursun inşallah.
Cumanız mübarek olsun.
Kaynak; Tahir-ül Mevlevi şerh-i mesnevi