3 Şubat 2012 Cuma
MESNEVİ SOHBETLERİ - 28 - SUSARSINIZ..!
Hz. Mevlana beytinde;
“Konuştuğu dili anlayan kimseden ayrılan, yüzlerce lisan ve nağme bilse de yine susar.” Der.
Bilindiği gibi konuşmak, söz söylemek insanın derdini anlatması içindir. Konuşanın dili, bilgi seviyesi, kabiliyeti, muhatabının seviyesinde olmalıdır. Aksi halde aynı dili konuşuyor olunsa da taraflar birbirlerini anlayamaz. Meramını anlatmak için değişik diller, sesler, mimik, hareketlerle anlatmaya çalışsa da anlatabilmesi mümkün olmaz.
Hani Allah Resulünün;
“İnsanların, aklına, anlayışına göre hitap ediniz.”
Buyruğunun hikmeti de budur.
Hz. Mevlana bu beytiyle bunu vurgulayarak; sırlarımı paylaşacak, bana arkadaş, yoldaş olacak bulabilseydim ben de ney gibi hüzünlü sesler çıkarırdım. Fakat o muhatabı bulamadığım için nağmelerimi değiştirmeye, pek derinlere dalmadan konuyu basit geçmeye mecbur kalıyorum. İsterse bir çok değişik nağmeler bilen, yahut bir çok değişik lisan bilen kimse de olsa muhatabım; O nağmeleri, dilleri, meseleleri anlayamadığı için susmaya mecbur kalıyorum. Diyor.
Allah bizleri; O’nun dostlarının anlattıklarını anlayan kullarından eylesin.
Kandiliniz ve cumanız mübarek olsun.
Kaynak; Tahir-ül Mevlevi şerh-i mesnevi