Gelin bugün şefaatten sohbet edelim,
Neye benzer nasıldır bilelim.
Şimdi düşünün Ulu bir Sultan,
Birde Veziri var has kuldan.
Sevdirmiş kendisini Ulu Sultana,
Dürüst, adil, akıllı çalışmasıyla.
Bazen gelir kulağına dedikodu,
Çok kötü işle yapıyor derler Vezirin dostu.
Lakin affeder onları ulu sultan,
Beklemez kötü bir şey has kulundan.
Ulu Sultan tanımaz vezirin dostlarını,
Onlar vezirle kurmuş oldu bağlantıyı.
Ulu Sultan hepsine dağıtır nimet,
Vezirin sayesinde görmüşlerdir inayet.
Ne kadar yakınsa Vezirle dostlukları,
O kadar görürler Ulu Sultandan rağbet ve alakayı.
İşte şefaat budur; Vezirin yaptığı,
Tanıtır dostlarını ilgiyi sağlar,
Ulu Sultan da onları nimete boğar.
Vezirin de vardır dostunun dostu,
İşte böyle gider sonuna doğru.
Ulu sultan Allah’tır burada,
Vezir ise peygamberdir arada.
Velilerdir peygamberin dostları,
Müminlerdir dostlarının dostları.
Ulaşmak istiyorsan nimete sonsuza kadar,
Bir dost edin en az bir mümin kadar.
İnşallah sende müminlerden olursun,
Dilerim her şey gönlünce olsun.
Kaynak; İ. Gazali Hz.- İki madnun