3 Mayıs 2008 Cumartesi

EĞİTİMDE ÖĞRETMEN – 4 –

Hepimizin unutamadığı bir sürü okul anıları vardır. Daha ziyade Öğretmen davranışlarıyla ilgilidir bunlar. Okulların yeni kapandığı bu günlerde öğretmenlerle sohbet etmek istedim. Ben öğretmen değilim, ama oğlum Balıkesir Necati bey Eğitim Fakültesinde tahsilini yaparken beş yıl onunla birlikte idim. Akşamları evde Öğretmenlik, eğitim, tedrisat konularında çok fikir jimnastiği yapardık. Ona ayak uydurabilmem için inanın ondan çok okur, ondan çok çalışırdım. Bu yüzden yabancısı değilim.
İlk okuldan itibaren anılarımda kalmış öğretmenlerimi şöyle bir gözden geçirdim. Sıfırcı Melahat, Kazıkçı Mahmut hoca, kulakçı İsmail, Müzikçi çeyrek Hasan gibi olumsuz lakaplı öğretmenlerim olduğu gibi; Kral İbrahim, Paşa Kemal, Fatma ana, şakacı Nezahat hocalarım da iz bırakmıştı. Yalnız dikkat ettim okulda iken bile okuldan çıkar çıkmaz unuturduk birinci gruptakileri. Ama ikinci gruptakilerle hep beraber olmak istemiştim. Onun için bayramlarda ellerini öpmeye onlara giderdim. Üniversiteye geldiğimde bile Bayramlarda kart attığım yine bu ikinci grup öğretmenlerimdi.
Bunları yazmaktan amacım sevgili öğretmenlerimizin hepsinin bu ikinci grup öğretmenler gibi olmasını dilediğim için. Öğretmenlik mesleği sevilmeden icra edilmez. Edilse de çocuklara fayda vermez. Bana göre Doktorluktan daha önemli bir meslektir. Doktor insanın hasta olduğu dönemde etkili olduğu halde, Öğretmen tüm hayatı yönlendirecek alışkanlıklar, metotlar verendir. Ülkemde maalesef bu atlanıyor. Hem öğretmenlere hem onların eğitimlerine gereken önem verilmiyor. Bu yüzden öğretmenlerin işi daha da zor. Kendilerini eğitmeleri, İnsan psikolojisi, Çocuk psikolojisi, Davranış bilimleri, İnsan Beyninin çalıma sistemi, zihinsel eğitim gibi konularda kendilerini eğitmeleri gerekiyor. Konularında öğrencilerinden hep bir adım önde olmalı aksi halde saygınlığını yitirecektir.
İşte bu aşamada sevgili öğretmenlerimin işlerine yarayacağına inandığım, Selçuk Üniversitesi Eğitim bilimleri bölümü Öğretim üyesi Hasan YILMAZ hocanın kitaplarını, Bilhassa "ÖĞRETMENİM BU KİTABI OKURMUSUN" adlı kitabını hararetle tavsiye ederim.Mesleğinizi seviyorsanız, öğrencilerinizi seviyor onlara değer veriyorsanız lütfen okuyun. Sevgili çocuklar öğretmenler gününde hediye ederek "hoşlanmadığınız" öğretmeninizi kazanmaya çalışın. Keşke dünyaya gelmekte ikinci bir şansım olsaydı herhalde öğretmen olurdum.
İkinci gruptaki tüm öğretmenlerin ellerinden öperim. Saygılar.